Ahmet Cevat Esen (1901–1980)
Gesi’de doğdu, Pilavoğlu ailesindendir. 1907 yılında Mehmet Fikri Efendinin özel okulunda bir yıl okuduktan sonra, 1908 de açılan resmi okula devam etti ve köyünde 6 yıl okudu. 1915 yılında Kayseri’de “yeniden açılan “Darulmuallimin” öğretmen okuluna başvurduysa da, yaşı tutmadığından, Kayseri Lisesine girdi. “Sultani/Lise mektebi 12sınıflı olup usulüne göre hariç ilkokuldan gelen çocukları mezun olduğu sınıfa kaydederlerdi, Lise 600-700 talebeli ve 20 kadar öğretmeni var idi”. Lisenin 5. Sınıfına kaydedildi böylece Gesi’ de bitirdiği 5. Sınıfı 1915-1916 yılında Lise de tekrar ederek o yıl 6.sınıfa terfi etmiş oldu. Lise’den ayrılarak 1916 yılında Büyükbahçebaşı’nda (50 kadar öğrenci ve 5-6 öğretmeni bulunan) öğretmen okuluna girdi.
1909 yılında Kayseri Mutasarrıfı olan Muammer Bey halkı seferber ederek köylere okul yaptırırken, bir yandan da bu okullara öğretmen yetiştirmek için bir öğretmen okulu açmayı düşünmüştür. Bunun için gerekli işlemlerin yapılması uzun zaman alacağından, Kuruluşa ait resmi formalitesi, sonradan tamamlanmak üzere, özel mahiyette bir öğretmen okulu açtı. Bu okulu, Muammer Bey şahsi ve resmi yetkilerini kullanarak açmıştı. (Ancak Zübeyir Kars “Kayseri Eğitim Tarihi Üzerine Bir Deneme” adlı yazısında: 1909 yılında açılan bu okulun Ankara Darrülmuallim’inin bir şubesi olarak açıldığını, yılda 25 öğretmen yetiştirildiğini) belirtir. Bu okulun bir kurs mahiyetinde olduğu anlaşılıyor. Muammer Bey’in açmış olduğu okulun hangi semt ve binada hizmet verdiği bilinmiyor. Ancak, daha sonraki bir tarihte, “yer sıkıntısı” ndan dolayı, “Uzun Yol” da Seyit Ağa’nın Konağına taşınmış ve kısa bir süre sonra da kapatılmıştır.
Cevat Esen hatıralarında, okulun 1915 yılında ve Büyükbahçekapı semtinde yeniden açıldı.
Birinci Cihan Harbinin en şiddetli zamanında 1333/1917 yılında, henüz 1315/1899-1900 doğumlu ve 17 yaşını doldurmuş bulunan ve öğretmen okulunun ikinci sınıfında okuyan talebelerden, 4 kişi hariç (Cevad 1901 doğumlu olduğundan bir yaş tan dolayı yırtmış) hepsi askere alınır. Hatıralarında: “Bunlardan bir ayrılışımız var ki 30 yıl geçtiği halde hala teessürü kalbimde devam etmektedir” der . Cevat Esen Öğretmen okulunda iki yıl okudu ve üçüncü sınıfa geçti. 1918’de harbin sona ermesi, Devletin maddi imkânlarının sıfırlanmasından dolayı, yatılı olan öğretmen okulu kapandı. Ve öğretmenimiz okulunu tamamlayamadı. 1920 yılında Kuvayı Milliye’ye katıldı ve 6,5 ay Haçın/Saimbeyli Cephesinde Ermenilere karşı savaştı. 1921 yılında geçici olarak Muncusun Nahiyesinde Öğretmenlik yaptı. Daha sonra yarım bıraktığı öğretmen okulunu tamamlamak için Gazipaşa İlk Mektebinde açılan öğretmen okuluna devam ederken, bu okulun, Sivas Öğretmen Okluna iltihak etmesiyle birlikte Sivas’a giderek 1340/1924 yılında pekiyi derece ile buradan mezun oldu. 1925 Ağırnas Mektebi, 1926 Germir Mektebi, 1930 Gesi Mektebi Başmuallim’liğinde bulundu. 1932 yılında Elazığ Baskil Kazası Başmuallim’liğine atandı. Ve daha sonra girdiği imtihanı kazanarak İlk Tedrisat Müfettişliğine atandı. 1933 Cebeli Bereket (Osmaniye), 1934 Seyhan/Adana Vilayeti, 1938 Kayseri Vilayeti ilköğretim Müfettişliğinde bulundu. 1961 yılında bu son görevinden 1055 Tl aylık ile emekli oldu.
İlköğretim Müfettişi Ahmet Cevat Esen, 1950 yılında, arkadaşı olan Kayseri Mebusu İbrahim Kirazoğlu ile birlikte, devrin Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri’yi, Ankara’da makamında ziyaret ederek, kendisinden Gesi’ye bir ortaokul yaptırılması dileğinde bulunurlar. Merhum Bakan, Türkiye’de daha İlçe merkezlerinde hatta kendi ilçesi olan “Bayburt” da bile ortaokul bulunmazken, bir bucak merkezine ortaokul açılmasının mümkün olamayacağını, hem maddi imkanların da buna müsait olmadığını ifade etmesine binaen Cevat Esen de Bakan’a: Bizim köyümüz nahiye merkezi olup buraya nüfusları 13.000 olan 12 adet köyün bağlı bulunduğunu, yapılacak ortaokulun bu köylere de hizmet vereceğini, okulun yapımı için Devlet’ten hiçbir yardım talebinde bulunmayacaklarını, köylerinde inşaat malzemesi ve işçisinin çok olduğunu, okulu kendilerinin yaptırıp içerisinin eşyasını da temin edeceklerini, sadece kendilerinden üç adet branş öğretmeni istediklerini arz eder. Merhum Tevfik İleri Beyefendi, Kirazoğlu’nun ve Cevat Esen’in gerekçelerini makul bularak, dileklerini kabul eder.
Resmi müsaadenin alınmasından sonra, köydeki mevcut ilkokulun üstüne kat ilave etmek üzere inşaata başlanır ve 1951 yılında tamamlanır. İnşaata 24.000 lira harcanır. Bu paranın 7.000 lirası Gesi Nahiyesine tabi Efkere, Nize, Darsıyak, Salkuma, Mancusun, Ispıdın, Vekse, Turan, Ağırnas, Kiçibürüngüz ve Üskübü köylerinden, bakiyesi olan 17.000 lira da Gesi halkı tarafından karşılanarak, 1951 yılında Türkiye’de ilk defa bir bucak merkezinde ortaokul öğretime açılmış olur.
Pilavoğlu ailesi mensupları: İstanbul da çalıştıklarından eğitim ve öğretimin önemini çok erken dönemlerde kavramışlar ve Gesi’de ki medreseyi kapatarak yerine özel okul açılmasını daha sonra 1908 yılında merhum Yunus Bekir Bey’in teşvikiyle, yer ve arsa vererek Gesi’de ki ilkokulun yaptırılmasında öncülük yapmış aydın insanlardır. Cevat Bey merhum da aileden gelen bu soylu geleneği devam ettirerek Gesi’ye Ortaokul yaptırılmasında öncülük yapmıştır.
Ahmet Cevat Esen 1980 yılında vefat etti. Kayseri şehir mezarlığındaki kabrinde yatmaktadır. Ruhu şad olsun.
NOT: Merhum Cevat Esen, 1946 yılında Talim Ve Terbiye Azası Hakkı Tonguç’un isteği üzere İlkokul ve Öğretmen okulu hatıralarını yazmıştır. Hatıralar merhumun kızı Esin Esen Hanımefendilerde dir. Kayseri Eğitim Tarihi için önemli bir kaynak niteliğindedir.
(Hüseyin CÖMERT)